23 Mayıs 2010 Pazar

Kimsenin birbirine bakmadığı,yalan,ihanet,
şiddet ve acımasızlıkla yoğrulmuş
yalnızca hayallerin göz göze geldiği
bir hayattan intikam almanın en iyi yolu
YAŞAMAKTIR.
Anlam aramak boşunadır ve her şeyin ''HİÇ''e dönüşmesi gerekir..

FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON MESLEĞİ HAKKINDA

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Doğustan veya sonradan herhangibi bir nedenle sakatlanan ve hekim tarafından teşhisi konup tedavisi belirlenen hastalara,gerekli fizik tedavi rehabilitasyon programını planlayıp uygulayacak sağlık personelinin yetiştirilmesi alanında eğitim ve araştırma yapılır.Ayrıca bu alanda çalışacak kişiler, hastalara güç verme durumunda oldukları için sabırlı, hoşgörülü ve zayıf insanlara yardımdan hoşlanan, sorumluluk sahibi kimseler olmalıdır. Hastanelerin fizik tedavi, otopedi, nöroloji,yanık kardiyoloji, pediadri, kadın-doğum kliniklerinde rehabilitasyon merkezlerinde çalışılabilir. Ayrıca fizyoterapist bir uzman hekimle birlikte klinik açılabilir.

Programın Amacı: Fizik tedavi ve rehabilitasyon programı, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle sakatlanan ve hekim tarafından tanısı konup tedavisi belirlenen hastalara gerekli fizik tedavi ve rehabilitasyon programını planlayıp uygulayacak sağlık personelini yetiştirir ve bu alanda araştırma yapar.

Programda Okutulan Belli Başlı Dersler: Fizik tedavi ve rehabilitasyon programında biyoloji (insan anatomisi ve fizyoloji) fizik, kimya alanlarına ilişkin derslerin yanında mesleğe yönelik kuramsal ve uygulamalı dersler de okutulmaktadır. Bu uygulamalarda öğrenciler, tıbbi, bilimsel dayanağı olan beden hareketlerini, elektrik akımları, ısı-ışık, parafin, mekanik aletler gibi fiziksel araçlarla yapılan tedavi yöntemlerini, masaj ve su tedavilerini öğrenirler. Kuramsal ve uygulamalı derslerin eşit oranlı olduğu okulda, tatil dönemlerinde kliniklerde staj yaptırılmaktadır.

Gereken Nitelikler: Fizik tedavi ve rehabilitasyon programına girebilmek için ortalamanın üzerinde genel akademik yeteneğin yanı sıra, fen derslerinde başarılı olmak gerekir. Ayrıca, fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında çalışacak kişiler, tam olarak iyileşemeyecek bir hastaya bazı ihtiyaçlarını karşılaması için yeni beceriler kazandırmak, ona güç vermek ve ailesinin anlayışlı davranmasını sağlamak durumunda oldukları için, sabırlı, hoşgörülü, güleryüzlü ve zayıf insanlara yardımdan hoşlanan, sorumluluk sahibi kimseler olmalıdırlar.

Mezunların Kazandıkları Ünvan ve Yaptıkları İşler: Fizik tedavi ve rehabilitasyon programını bitirenlere "Fizyoterapist" denir. Fizyoterapist, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedende ve buna bağlı olarak psiko-sosyal yapıda oluşan sakatlığı gidermek veya minimum seviyeye indirmek için kesin tanısı ve tedavisi hekim tarafından belirlenen hastaya fizik tedavi ve rehabilitasyon programını bizzat uygulayan kişidir. Bu amaçla fizyoterapistler kas, hareket ve elektrik testleriyle hastaların değerlendirmesini yaparlar, elde edilen sonuçlara göre tıbbi bilimsel hareketler, güç geliştirme, düz, alçak, orta, yüksek frekanslı akımlar; ısı, ışık, parafin, mekanik araçlar ile değişik masaj ve su tedavisi yöntemlerini uygular. Ayrıca fonksiyon yetersizliği giderilemeyen veya tümüyle yok olan uzuvların desteklenmesi için uygulanan yardımcı cihaz ve protezlerin kullanma eğitimini yapabilirler. Tam fonksiyon kazanamayıp, normal yaşantılarına dönemeyen hastalara uygun yöntemleri öğreterek günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştırmak, eski mesleğine veya yeni yapabileceği bir mesleğe yöneltmek ve yeni yaşam koşullarına uyum sağlamasına yardımcı olmak da görevleri arasındadır.

Çalışma Alanları:: Bir fizyoterapist, tıp ekibinin bir üyesi olarak hastanelerin fiziktedavi, ortopedi, nöroloji, yanık, kardiyoloji, pediatri, kadın-doğum kliniklerinde görev yapabilir. Ayrıca büyük kentlerde rehabilitasyon merkezi olan sağlık kuruluşlarında görev alabilir.Fizyoterapist bir uzman hekimle özel klinik açarak çalışabilir. Resmi kliniklerde ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan fizyoterapistler Devlet Memurları Yasasına göre maaş alırlar ve sağlık personeline tanınan yan ödemelerden yararlanırlar.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Programının Bulunduğu Üniversiteler ve Fakülteleri :

HACETTEPE FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU
DOKUZ EYLÜL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU
BAŞKENT SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU
PAMUKKALE FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU
ABANT İZZET BAYSAL KEMAL DEMİR FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU
DUMLUPINAR KÜTAHYA SAĞLIK YÜKSEKOKULU 315,931
SÜLEYMAN DEMİREL ISPARTA SAĞLIK YÜKSEKOKULU


Pamukkale Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu
Web Adresi: http://ftryo.pau.edu.tr/ Telefon: 0258 2655487
Mail Adresi: ftryo@pamukkale.edu.tr
--------------------------------------------------------------------------------
Genel Bilgi:

Pamukkale Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu'nun kuruluş amacı ; Atatürk İlkelerine bağlı, çağdaş ve fizyoterapistlik mesleğinin etik kurallarını özümsemiş fizyoterapistler yetiştirmek, ülkemizde insan sağlığının korunması, geliştirilmesi ve hastalıkların tedavisi ile topluma sağlık hizmeti vermek ve akademik çalışmalar ile bilim dünyasına katkıda bulunmaktır.

Pamukkale Üniversitesi kuruluş yasasında öngörülen teşkilat yapısında yer alan ve 4 yıllık bir yüksekokul olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, eğitim öğretim faaliyetlerine 1995-1996 eğitim öğretim yılında başlamıştır.

Yüksekokulun uygulamalı eğitimi ; Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi bünyesinde yer alan ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, pediatrik rehabilitasyon, el rehabilitasyonu, ürolojik rehabilitasyon, kardiyopulmoner rehabilitasyon, beyin cerrahisi rehabilitasyonu ile hastane dışı üniteler olarak görme özürlülerde rehabilitasyon, zihinsel engellilerde rehabilitasyon ve geriatrik rehabilitasyon çalışmaları ile yürütülmektedir. Ayrıca öğrencilerin 2. sınıf ve 3. sınıf yaz stajları da anılan birimlerde yapılmaktadır.

8 Mayıs 2010 Cumartesi


AĞLAYARAK UYUYORUM ANNE,

AMA SABAHA KURUYOR MERAK ETME...

PEKİ SEN NE YAPIYORSUN BENSİZ!

İNSAN ÖZLENİLDİĞİNE ÜZÜLÜR MÜ HİÇ?

BEN ÜZÜLÜYORUM...

ÇARESİZLİK BÖYLE BİR ŞEYMİŞ ANNE

ELİNİN KOLUNUN BAĞLI KALMASI

BÖYLE BİR ŞEYMİŞ...

İSTEYİNCE YILDIZLARA BİLE DOKUNABİLİYORUM.

MEVSİMLER BİLE İSTEYİNCE DEĞİŞEBİLİYOR,

PEKİ SENSİZLİK!

BUNUN Ç...ARESİNİ BULAMIYORUM.

SANA GİDEN YOLA TAM ADIM ATACAKKEN

DURUYORUM...

GÜNAHA GİRİYORUM ANNE

BİLİYORUM...

NE YAPTIĞIMI BİLMİYORUM,

İNSAN ÖZLENİLDİĞİNE ÜZÜLÜR MÜ HİÇ?

BEN ÜZÜLÜYORUM...

ADIMLA NASIL BERABERSEM

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
koşar gibi yürüyüşün
karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

adımla nasıl berabersem öyle...ce beraberiz
seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her zaman her ölümlüye
aynı şartlar altında kısmet olmıyan
gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın

'Hayır... Küsmüyorum hayata! Sandığınız gibi
değil... Biraz canım sıkkın hepsi bu... Topacı elinden alınmış çocuk
gibiyim, özlüyorum sadece kaybettiğim oyunu... Umutluyum ama! İsterseniz
bakın gözlerime, ışıl ışıl... Hep güzel şeyler düşünüyorum... Aydınlık
yakın...Biri tutuyor elimden, diyor ki "Sabret!" Bende var ol...an
şey mutsuzluk değil, bir parça sükunet...

6 Mayıs 2010 Perşembe

fark etmeli insan

fark etmeli insan can yücel | izlesene.com

ts fener 3 - 1 ziraat türkiye kupası

trabzonspor - fenerbahce 3-1 ziraat türkiye cup | izlesene.com

gitmek

can yücel-gitmek | izlesene.com


Güzellik gözdedir,nesnede değil...Bir şeyi güzel gösteren istektir ,aşktır.İsteksiz bakışa güzel de çirkin görünür.Bu yüzden Leyla'yı sen başka görürsün …! Mecnun başka görür….! O halde güzele kendi aşksız gözünle bakmayı bırak, Mecnun'un tutuşmuş gözleriyle bak.[Hz. Mevlana]

5 Mayıs 2010 Çarşamba


Hazreti Musa bir gün bir başına dağları dolanırken,uzaktan yoksul ve
yanlız bir çoban görmüş.Çoban dizüstü çökmüş,ellerini semaya açıp dua
etmekteymiş.Bu durum Musa''nın çok hoşuna gitmiş ama yaklaşım da çobanın
duasını duyunca afallamış.
*Kurban olduğum Allah''ım.Seni ne kadar
severim,bir bilsen.Ne istersen yaparım,yeter ki Sen iste.Sürüdeki en
yağlı koyunu kes desen,gözümü kırpmadan keserim Senin için .Koyun
kavurması güzeldir Allah''ım kuyruk yağını da alır pilavına
katarsın,tadından yenmez olur.*
Musa duaya kulak kabartarak çobana
yaklaşır.
"Yeter ki Sen dinle,ayaklarını yıkarım.Kulaklarını
temizler,bitlerini ayıklarım.Ne kadar çok severim ben Seni.Sana çok
hayranım!"
Duydukları karşısında Musa öfkenden küplere binmiş.Bağıra
çağıra kesmiş çobanın duasını: "Sus,seni cahil adam! Ne yaptığını
sanırsın.Allah hiç pilav yer mi? Allah''ın ayakları var mı ki yıkayasın?
Böyle dua mı olurmuş? Külliyen günaha giriyorsun.Derhal tövbe et!"
Çoban,Musa''dan
azar işitince kulaklarına kadar kızarmış,utancından yerin dibine
geçmiş.Özür üstüne özür dilemiş,bir daha böyle kendi kafasına göre dua
etmeyeceğine yeminler etmiş.O gün akşama kadar Musa çobanın yanında
durup ona temel duaları ezberletmiş.Sonra "Allah benden razı olur,iyi bir
iş yaptım" diye düşünüp yoluna devam etmiş.
Ama o gece bir ses
işitmiş.Seslenen Rab imiş.
"Ey,Musa, sen bugün ne yaptın? Sen
ayırmaya mı geldin buluşturmaya mı? Şu garip çobanı azarladın.Onun Bana
ne kadar yakın olduğunu anlayamadın.Ağzından çıkan lafı bilmese de, o
çoban inancında samimiydi.Kalbi temiz,niyeti halisti.Biz kelimelere
bakmayız.Niyete bakarız..Kelimelere bakacak olsak yer yüzünde insan
kalmazdı! Biz çobandan razıydık.Başkasına medih olan söz sana zemdir.Ona
bal olan sana zehirdir.Sen işittiklerini inkar ve küfür saydın ama
bilsen ki bir kabahati varsa bile,ne tatli kabahattir onunki."
Musa
hatasını anlamış.Ertesi gün güneş doğar doğmaz çobanı görmek için tekrar
dağa çıkmış.Çoban yine duaya durmuşmuş.Ama dünkü
heyecanından,samimiyetnden eser yokmuş artık.Öğrettiği gibi yakarmaya
gayret gösterdiğinden,aman yanlış bir laf etmeyeyim diye
takılıyor,kekeliyor,terliyormuş.Musa,çobana ettiğinden pişman olup
sırtını okşamış ve demiş ki: "Ey dost,ben hatalıyım,ne olur
afet,Bildiğin gibi dua et.Allah''ın nazarında böylesi daha kıymetlidir.
Çoban,Musa''dan bunları işitince hayrete düşmüş ama bir o kadar da
rahatlamış.Ne var ki o artık bir üst aşamaya vasıl olmuş
olduğundan,masum,inkarına,tatlı günahına dönmeyip,Musa''nın öğrettiği
ezbercilik de kalmayıp,tüm bunların ötesine geçmiş.Rabb''ine yakın mutlu
mesut,mübarek bir hayat sürmüş.

Elif ŞAFAK'ın Aşk adlı
kitabından...

Seni arar durur bir körebeyim


Seni arar durur bir körebeyim
Çık ortaya nolur, yaralarım iyileşsin
Çok zaman geçti... çok zaman geçti,
Haber vermeden gelme, zor olur;
Ürker tenhalığım, kıskanır ağlar belki...
Ama ben ağlayamazsam gücenme n'olur
Gözlerim bitti,
Gözlerim...
Bitti...

erdemli insanların düşünceleri


"Erdemli insanların dokuz düşüncesi vardır:
1. Baktıklarında berrak
görmeyi düşünürler,

2. Dinlediklerinde iyi duymayı düşünürler,

3.
Görünüşleri bakımından cana yakın olmayı düşünürler,

4.
Davranışlarında saygılı olmayı düşünürler,

5. Konuşmalarında
doğru sözlü olmayı düşünürler,

6. İşlerinde ciddi olmayı
düşünürler,

7. Kuşk...uya düştüklerinde soruları nasıl soracaklarını
düşünürler,

8. Öfkelendiklerinde sorunları düşünürler,

9.
Kazancı gördüklerinde adaleti düşünürler...
KONFÜÇYUS

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Maç sonu onun işi


Batı yarı finalinin ilk kapışması nefesleri kesti. Utah farkı kapatıp dengeyi kurdu ama son sözü Lakers'ın süper yıldızı Kobe Bryant söyledi.

NTV Spor
Güncelleme: 01:24 TSİ 03 Mayıs. 2010 Pazartesi
NBA play-off'larında ikinci tur mücadelesi Batı Konferansı'na taşındı. Cleveland-Boston maçıyla başlayan 2. turda gözler Batı Konferansı'ndaki zorlu Lakers-Jazz serisini ilk maçındaydı. Staples Center'da Utah Jazz'ı ağırlayan Los Angeles Lakers, salondan 104-99'luk skorla galip ayrıldı.

İlk turda Oklahoma'yı zorlanmasına karşın 4-3'le geçen Lakers, 36 saat sonra çıktığı maçın başında rakibine üstünlüğünü kabul ettirdi. Devre 53-45 ev sahibi lehine kapanırken, ikinci yarıda Jazz dengeyi kurmaya başladı. C.J. Miles'ın ekstra katkısıyla rakibini yakalayan konuk ekip, bitime 7 dakika kala Miles'ın serbest atışlarıyla 83-82 öne geçti. Bu dakikadan sonra sahneye Lakers'ın yıldızı Kobe Bryant çıktı. Son 7 dakikada rakip potaya 13 sayı bırakan Kobe, 104-99'luk galibiyette büyük pay sahibi oldu.

Batı yarı finali serisinde 1-0 öne geçen son şampiyon Lakers'ta, galibiyetin mimarlarından Kobe Bryant 31 sayıyla maçın en skoreri olurken, Pau Gasol de 25 sayı-12 ribaund-4 asist ve 5 blokluk performansıyla göz doldurdu.

İlk turda Denver'ı 4-2'yle geçip Lakers'ın karşısına çıkan Utah'da ise Deron Williams 24 sayı-8 asist, Carlos Boozer da 18 sayı-12 ribaundla oynadılar.

Serinin ikinci maçı 5 Mayıs Çarşamba günü saat 05.30'da yine Los Angeles'ta oynanacak.

Süper Lig'de haftanın röntgeni

Turkcell Süper Lig'de 32. haftanın değerlendirmesi...



Ahmet Sivaslı–Devrim Çetin
NTV Spor
Güncelleme: 10:00 TSİ 03 Mayıs. 2010 Pazartesi
HAFTANIN TAKIMI: FENERBAHÇE
Ligin bitimine 2 hafta kala Fenerbahçe liderliğini sürdürüyor. Eskişehirspor’u 2-0 ile geçen Fenerbahçe son haftalardaki iyi oyununu sürdürdü ve kalesinde yine gol görmedi. Alex ve Özer’in iyi oyunuyla skora giden sarı lacivertlilerin önünde sadece iki karşılaşma kaldı. Bursaspor’un nefesini ensesinde hisseden Fenerbahçe iyi oyunuyla bu hafta Haftanın Takımı koltuğuna yine oturdu. Alkışlar Fenerbahçe’ye…



HAFTANIN FUTBOLCUSU: ALEX DE SOUZA (FENERBAHÇE)
Eskişehirspor karşısında Alex ile beraber Özer en dikkat çeken isimleriydi Fenerbahçe’nin… Sarı lacivertlilerin son yıllardaki her başarısında başrol oynayan Alex hafta sonu oynanan karşılaşmada adeta yine döktürdü. Alex 4 yıl 2 ay aradan sonra da bir frikik golüne imzasını attı ve hasretini dindirdi. Ivesa’ya zor anlar yaşatan ve 1 kez avlayan Alex Haftanın Futbolcusu oldu… Alex bu sezon 11. golünü kaydetti.

HAFTANIN EN GÜZEL GOLÜ: ALEX DE SOUZA (FENERBAHÇE)
Her hafta yineleriz Türkiye’de güzel gol ayda bir atılıyor diye… Evet, yinelemeye de devam edeceğiz. Bu hafta sonu atılan 15 golden belki de sadece frikik golleri dikkat çekti. Alex de Souza güzel bir vuruşla topu köşeye bırakırken aynı güzellikte bir diğer gol de Denizlispor’dan Bajiç’ten geldi. Son 2 haftada daha güzel goller izleyebilmek dileğiyle…

HAFTANIN İLK 11’İ
Serkan Kırıntılı (Ankaragücü)
Ahmet Cebe (Denizlispor)
İbrahim Toraman (Beşiktaş)
Şenol Can (Antalyaspor)
Koray (Kasımpaşa)
Sapara (Ankaragücü)
Ivan Ergic (Bursaspor)
Rodrigo Tello (Beşiktaş)
Özer Hurmacı (Fenerbahçe)
Alex (Fenerbahçe)
Nihat Kahveci (Beşiktaş)

HAFTANIN SEVİNCİ: BURSASPOR
Fenerbahçe’nin ardından ikinci sırada bulunan Bursaspor Kayserispor’u 2-0 yenerek Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı garantiledi. Statta maçtan sonra Şampiyonlar Ligi müziği çalındı. Bunun yanı sıra Bursasporlu futbolcuların haklı sevinç gösterileri dikkatimizi çekti. Futbolculardan en büyük alkışı ise sahanın içerisinde çiftetelli oynayan Rumen futbolcu Krita aldı.


HAFTANIN TARAFTARI: BURSASPOR - FENERBAHÇE
Bu hafta sonu hem Bursa’da hem de Kadıköy’de muhteşem görüntüler vardı. Her iki takımın taraftarları adeta birbirine nazire yaparcasına hünerlerini konuşturdu. Ne Bursa’nın ne de Fenerbahçe taraftarının birbirinden kalır yanı yoktu. Coşkularını sahaya harika yansıtan taraftarlar onikinci adam olarak görevlerini yerine getirdiler.


HAFTANIN AÇIKLAMASI: TOLUNAY KAFKAS (KAYSERİSPOR)
Sezon sonunda Kayserispor’dan ayrılacak olan Tolunay Kafkas son gününe kadar belki de eskisinden daha fazla bir şekilde kafa yorarak çalışmaya devam ediyor. Kayserispor’un 2-0 yenildiği Bursaspor maçının ardından Tolunay Kafkas önemli açıklamalarda bulundu. İşte Kafkas’ın açıklamalarından bazıları: "Kazanması gerekenin kazandığı bir maç oldu. Bazı şeyleri tüm çabalarımıza rağmen değiştiremediğimiz için herşeyden nefret ediyorum. "Biz genç nesil olarak birşeyleri değiştirmek için birşeyler yapmak istiyoruz, ama engelleniyor. Bu konunun üzerinde durulması gerekiyor. Hakem takdir haklarını yanlış kullandı. İki takıma çıkan kartlara bakılsırsa, ne demek istediğim anlaşılacaktır"

GOL KRALLIĞI:
Makukula (Kayserispor) 20
Souza (Gaziantepspor) 13
Bobo (Beşiktaş) 12
Alex (Fenerbahçe) 11
Baros (Galatasaray) 11
Umut Bulut (Trabzonspor) 11

HAFTANIN KARESİ: İBRAHİM YAKUT (ANADOLU AJANSI)

Polat: İki ana hedefimiz var


Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, yönetim olarak iki ana hedefleri bulunduğuna dikkati çekti. Polat, tepkiler ne kadar çok olursa olsun, sabırlı davranmaya kararlı olduklarını belirtti.

Güncelleme: 12:27 TSİ 03 Mayıs. 2010 Pazartesi
Galatasaray Dergisi'nin mayıs ayı sayısında yer alan, "Sabrımızın karşılığını alacağız" başlıklı yazısında Adnan Polat, "Galatasaray yönetimi olarak; kolaycı, günü her zaman kurtarabilen, insanlara şirin gözükecek bir yönetim modelini uygulamayı değil, tam tersine, zorlu ve uzun vadeli sonuçları olacak bir yola çıkma kararını işbaşına geldiğimiz ilk gün vermiştik" diye görüş belirtti.

Yönetim olarak iki ana hedefleri bulunduğuna dikkat çeken Polat, bir yandan kulüp ekonomisini düze çıkarma adına kalıcı tedbirler alarak, acı reçetesi de olsa var olan çarpıklığı düzeltmeyi, diğer yandan da kulüp ekonomisinin motoru olan amiral gemileri futbol şubesinde bir sezonluk değil, uzun vadeli bir bakış açısıyla, kendilerini zorlayacak da olsa yıllar içerisinde karşılığını alacakları bir yatırım yapmayı amaçladıklarını vurguladı.

Galatasaray'ın bu çalışmalara ihtiyacı olduğunu gördüklerini vurgulayan Polat, şu ifadeleri kullandı:
"Çünkü tespitimiz, Galatasaray'ın gelinen noktada buna ihtiyacı olduğu yönündeydi. Kısacası hiçbir şey olmamış gibi davranmak ve popülist politikaları takip etmek, kulübümüzü daha ağır bir noktaya götürebilirdi. Bunun cesaret gerektiren bir karar olacağının da farkındaydık. Ve bu temel stratejik kararı doğrusu hiç çekinmeden verdim. Birinci hedefimiz açısından bakarsak, varmaya çalıştığımız hedef noktaya giden yolu çok kısalttığımızı güvenle söyleyebilirim. Önümüzdeki 2-3 ay içerisinde tamamlamaya çalıştığımız şirket birleşmesi operasyonu ile 10 yıldır kulübümüzün yaşadığı en büyük sıkıntı tamamen ortadan kalkacaktır. Bu birleşmenin maliyetinin de umulanın çok altına tamamlanacak olması ayrıca sevindiricidir. Galatasaray, bugün ekonomik anlamda eskisinden de güçlü ve dimdik ayaktadır. Artık muhteşem görüntüsüyle ortaya çıkan yeni stadımız Türk Telekom Arena da yakın geleceğimizin imajını hepimize sunmaktadır."

"SONUÇLAR MUTLU ETMEMEKTEDİR AMA..."
Adnan Polat, Galatasaray Futbol Takımı'nın bu sezon aldığı sonuçların hiç kimseyi mutlu etmediğini dile getirirken, "Ancak ligin son döneminde takımımızda gördüğümüz oyun, geleceğe yönelik olarak neler yapabileceğimiz konusunda artık bir fikir belirtmektedir" dedi.

"Her ne kadar alınan sonuçlar tatmin edici olmasa da, geniş ve uzun vadeli bakabilenler, geleceğin Galatasaray'ının futbolunu, dünya futbol ekolüne yaklaşan oyun anlayışının ipuçlarını alabiliyorlar" ifadesini kullanan Polat, yazısını şöyle tamamladı:
"Bu konuda tepkiler ne kadar çok olursa olsun, biz günlük yaşamamaya ve sabırlı davranmaya kararlıyız. Yönetim olarak biz bu kararlığımızı bir kez daha herkese ilan ediyoruz. Bize inanın ve güvenin. Bunu yapabildiğimiz zaman, efsane takımların ve kadroların belli bir sürecin sonunda oluştuklarını hatırladığımız zaman, sabrımızın karşılığını alacağız. Başarı, bu süre sonunda gelir. Biz şimdi böyle bir süreçteyiz. Lig bitene kadar biz bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu sezonun sportif muhasebesini yapıyoruz. Bulunduğumuz durumun nedenlerini doğru tahlil edip önümüzdeki sezona gerekli dersleri çıkarmış olarak gireceğiz. Alınacak bütün kararlarda bizim için Galatasaray'ın menfaatleri her zaman ön planda olacaktır. Bizim dışımızda olan nedenler de elbette gündemimizde bulunuyor. Ne yazık ki, bütün sezon yapıcı yaklaşımımızın ve desteğimizin karşılığında kaotik bir futbol düzeni ile yine baş başa kaldık. Yeni sezon başlamadan önce, bu konunun da enine boyuna tartışılmasını sağlayacak bir gündem maddesi oluşturulacaktır.''